3 Haziran 2009 Çarşamba

Psikiyatrislere göre insanlar iki çeşittir .......Hastalar ve Terapiye gelmeyenler......



Dün yeni bir psikiyatrist e gittim….
Bağdat Caddesinde…asgari ücretin yarısına yakın bir para istediler ve kredi kartı geçmediğine göre gözümün içine bakarak vergi kaçırıyorlardı.


Benden önceki çıkan bayan; yaşlılığı kabul etmediği kıyafetlerinden belli olan,
dünyaya katkı yapmakla ilgili pek derdi olamayan, alışveriş yapmaktan başka bir işe yaramayacak bir kadına benziyordu.

“Peki doktorcuğum daha sonraki randevuyu ben bodrumdan döndükten sonra yaparız o zaman” dedi…
İçimden, yaş odunla girişip,
"Bodruma giden birisinin ne derdi olabilir sürtük" demek geldi.

Alt kattaki tadilatta kullanılan matkap beynimi deldi durdu.
Orada olduğum süre içinde hiçbir şey ikram edilmedi.

Muayehanenin lobisi eski alman pornolarının setini aldırıyordu. Dergilerin en yeni 3 aylıktı.

10 dakika geç alındım içeri.
Bir de adam karşımda uyumaz mı?
Yemin ederim 4-5 defa gözleri kapandı….

Bütün bunların ötesinde çok memnun kaldım.
Neden biliyor musunuz?

Ben makineli tüfek gibi anlatırken doktor bey ayağa kalktı ve yüzüme sert bir şekilde bakarak, şöyle bir şey söyledi.
-"tomates" var ya, içimi şişirdin…!!!

Bu içtenliğe, samimiyete, mesleki özgüvene bayıldım. Sırf bu yüzden çok güveniyorum yeni doktoruma…

Süreya'nın dediği gibi,
Keşke yalnız bunun için sevebilseydim seni

Hiç yorum yok: