2 Haziran 2009 Salı

cemaziyel-evvel


'bir kimsenin herkesçe bilinmeyen, geçmişteki her türlü yönünü veya kötü durumunu bilmek'

Eskiden resmi dairelerde ve şer'iye mahkemelerinde şimdiki gibi bir dosyalama ve kayıt sistemi yoktu. her ayın evrakı bir torbaya konur, bu torbaların üzerine, ait oldukları ayların isimleri kırmızı mürekkeple yazılır ve duvardaki çivilere sırası ile asılırdı.

sene sonunda 12 tane oldu mu, evrak mahzenine kaldırılırdı...

işte böyle bir evvel zaman resmi dairesinde, katiplerden birisi, eski yıllara ait torbalardan bir kaç tane alarak evine götürmüş ve kendisine don fanila yaptırmış.

ancak, torbaların üzerindeki kırmızı yazılar, yıkamakla çıkacak cinsten değilmiş.

bir gün hamama giden katip, orada daire arkadaşlarından birisi ile karşılaşmış. soyunma odasında elbiselerini çıkarırken arkadaşı, bizim katibin iç donunun tam arkasına gelen yerde, kırmızı mürekkeple yazılı "cemaziyel-evvel" yazısını görünce işi anlamış fakat çaktırmamış.

aradan yıllar geçmiş, bu katip yükselmiş müdür olmuş ve eski kalem arkadaşlarına tepeden bakmaya başlamış. hamamda rastladığı arkadaşı da onun yanında çalışıyormuş...

bir gün aralarında bir tartışma çıkmış ve haksız yere arkadaşının gururu ile oynamış. artık sabrı kalmayan arkadaşı:

"haydi canım sen de, kime caka satıyorsun?..ben senin cemaziyel-evvelini bilirim...!" demiş...

Hiç yorum yok: