28 Mayıs 2009 Perşembe

Mevlana Celalaettin Rumi (1207-1273)




13.yüzyıl Anadolu'sunun bağnazlıktan uzak ve hoşgörülü Konya'sında yaşamış, Molla Hünkar'dır...Tesettüre karşı olduğunu söylemekten, resmini yaptırmaktan cekinmemis bir İslam bilginidir. O'nun İslamlığı, Arap İslamlığına ya da Erbakan İslamlığına benzemez...Mevlana Hünkar, bazı Kişileri şöyle anlatır;


Zevk veren her şey, şu aşağılık kişilere delil olmasın diye
nehyedilmiştir (yasak edilmiştir) yoksa; şarap, müzik, güzel(ler) ve raks; has kişilere helaldir, aşağılık kişilere haram...........


Bu yazıdan ne mi anlıyorum,
baleye gidebilirsiniz ama üçüncü sınıf bir pavyonda, pavyon kapanınca teklif edilen parayı beğenirse müşterilerinin evine de giden bir dansözü izlememelisiniz,
sevgili olabilirsiniz ama bunu şehveti duygularınızı tatmin için her önünüze gelenle yatarak değil aşkla sevgiyle yapıyorsanız günah değildir,
içkiyi her akşam yıkılana kadar değilde mesala rakıyı şarabı tarihi, felsefesi, mezesi, kültürüyle, en fazla çakır keyif olana kadar içiyorsanız günah değildir...Bu liste daha da uzatılabilir....



“Mevlânâ, nihayet halka haram olan şarabın Kalenderlere helâl olduğunu söyler ve derki :”

“Zevk veren her şey, şu aşağılık kişiler, bir delil elde edip dadanmasınlar diye nehyedilmiştir. Yoksa şarab, çeng, güzel sevmek ve semâ, haslara helâldir, aşağılık kişilere haram.”

(seçme Rubâiler, S, 43 rubâi CLXXII.) ( Bak, Abdulbaki Gölpınarlı’nın Mevlana Celâleddin isimli kitabının sayfa 198 - 199 - 200. İnkılâb Kitabevi 1985 baskısı.)

Hiç yorum yok: