24 Mayıs 2009 Pazar

anı

Bir keresinde gece, Taksim Gezi Parkı'nda bir banka oturmuş bira içiyordum...Serin, barış ve huzur dolu bir andı...Derken hafif sarhoş bir kız geldi 'Yanına oturabilir miyim' dedi, 'tabii buyrun' dedim, evime misafir eder gibi...Sonra inceledi beni bir süre bu, sarhoş gözleriyle ve 'başımı omuzuna koyabilir miyim' dedi...

Nöreehaa
, pardon, 'tabii, lütfen' dedim, omzuma misafir kabül eder gibi...bu anında sızdı omzumda...ben hiç hareket edemiyorum, uyanmasın diye...Epey zaman geçti...derken omuzumdan aşağıya sıcak bir sıvı aktı...baktım, kusmuş bu...

Uyandırmaya kıyamadan kağıt mendille sildim omzumu...bu arada benim de çişim geldi, kıpırdayamıyorum, çöydüm öyle çimenlere...sonra bir adam geldi, o da ağacın dibine sıçtı... bir süre koktuk biz öyle... sonra uyandı bu ve hemen Kadıköy-Bostancı dolmuşlarına doğru koştu, birine bindi...Minibüs parkın önünden geçerken el salladı bu...serin, barış, huzur ve çiş dolu bir andı, gökte kabak gibi ay vardı...

Metin Üstündağ

Hiç yorum yok: