20 Kasım 2009 Cuma

Sofie nin seçimi


Keşke seyretmeseydin diyeceğim filimleri seyrediyorum bu aralar...

Dün akşamki seçimim; "Sofie nin seçimi"ydi.

insanı anne olmaktan vazgeçirebilecek kadar dramatik bir film.

İki çocuğun arasından birisini seçmekle, iki erkekten birisini seçmek arasında ne kadar fark olduğunu gösteriyor.



william styron bu kitabı yazarken, auschwitz'den kurtulan bir çok kişinin öykülerini dinlemiş ve okumuş. onu en çok etkileyen olga lengyel'in hikayesi olmuş.

işte konusu;

sophie savaştan sonra kaçtigi amerika'da iki delikanli ile tanisir, dertten sıkıntıdan bıkan sophie için bu iki abi kankidir, dosttur sıgınacak deliktir ama bu dostlar sophie'ye asiktir ve aralarinda küçük bir rekabet baslar ve sophie'den yalniz birisini secmesi istenir...
sophie secim yapmayacagini soyler ve nedenlerini anlatmaya baslar......

Savaş yıllarında, yahudi olmamasına, polonyalı koyu bir katolik olmasına rağmen Nazilerin eline düşer.
(yahudilerle birlikte onlar için çalışıyor.babasının antisemitizmine bir tepki olarak.)


nazilerden kacmak icin, varlarini yoklarini satarak sahte belgeler duzenleten sophie,
buyuk kaçişa az bir zaman kala 3 yerine 2 kişilik
belge hazirlanabildigini ogrenir..

hemen ilk tepki olarak cocuklarini gönderip kendisi
kalmak ister, ancak belgelerden birinde
yetişkin bir kadin vardir ve sophie bir
çocugunu kurtarmak ve ötekini olume terketmek durumunda kalir..
nazi subayı, merly streep'e
çocuklarından birisini seçmesini söyler,
peki neden diye sorar kadın,
efendimiz ( ìsa) çocuklar da acı çekeceklerdir demiştir diye cevap verir.

seçilen çalışma kampına gönderilecek ve sonuçta ölecektir.
defalarca " nehmen sie das mädchen!" demesi yürekleri parçalar.

oğlan çocuğu 10 yaşlarında annesinin yanıbaşında onun bacağına sarılmış annesinin yanıbasında onunla konusan alman subaya özellikle bakmamakta.gözleri ayakkabısının burnunda çakılı durumda her seferinde annesine daha da sokulmaya çalışmaktadır.(tabii zaten yapışık olduğundan bu imkansız ama mümkün olsa annesinin içine girmek istiyor gibi görüntü veriyor.

küçük kız ise annesinin kucağında alt dudagı sarkmış,tek koluyla annesine sımsıkı sarılmış.ağlamıyor ama suratında inanılmaz üzgün ve korkulu bir ifade ile alttan alttan ara ara alman subayına bakıyor.seyretmeyenleri düşünerek kimi seçtiğini söylemeyeyim

Zamanında bu seçimi yapmış birisi şimdi iki erkek arasında seçim yapmak zorunda kalıyor.

Defalarca Oscar almış ve aday gösterilmiş birisinin ilk oscarlık oyununu ve olağanüstü aksan performansını görmek istiyorsanız (eğer moralinizi yüksek tutmak istediğiniz bir günde değilseniz) ilaaki ama illaki seyredin...

Hiç yorum yok: